İzmir ve Rüzgar Enerjisi
Prof. Dr. Barış Özerdem
Makina Mühendisleri Odası
Sanayinin olduğu kadar insan yaşamının da vazgeçilmez girdilerinden olan enerjinin yeterli,
zamanında, kaliteli, ekonomik, güvenilir ve temiz olarak sunumu ülkelerin gelişmişlik
düzeylerini belirleyen önemli göstergelerden biri olup, toplumsal refahın artmasında
vazgeçilmez bir etkendir. Enerjiye talep sürekli olarak artarken, özellikle fosil yakıt
kaynakları da hızlı bir şekilde tükenmektedir. Bu durum, enerji konusunu dünya gündeminde
devamlı olarak tartışılan bir konuma getirmektedir. Sürdürülebilir bir doğa dengesinin
sağlanması için enerji kaynak çeşitliğinin sağlanması büyük önem kazanmıştır. Toplam
birincil enerji kaynaklarının tüketim miktarı 2007 yılı istatistiklerine göre 10,878 MTEP dir
[1]. Bu miktarın yaklaşık olarak dörtte biri ABD’de tüketilmektedir. Birincil enerjinin %40’ı
elektrik üretiminde kullanılırken, elde edilen elektriğin yaklaşık %70’i de evlerde ve
işyerlerinde tüketilmektedir [2].
Ülkemizin yıllık elektrik enerjisi talebi de genel olarak artış göstermektedir. Yerli
kaynaklarımız yeterli olmadığından fark ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Bu durum
sürdürülemez olup, ülkemizde zengin kaynaklar şeklinde bulunan sonsuz, tükenmeyen, temiz
ve dışa bağımlılığı azaltan yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesiyle çözülebilir.
Yenilenebilir enerji kaynakları arasında en yaygın olanı ve teknolojisi en hızlı gelişeni ise
rüzgâr enerjisidir.