Yerel Yönetimler, Tarım ve Çevre
Yerel Yönetimler, Tarım ve Çevre
Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır
Ziraat Mühendisleri Odası
Sağlıklı çevrede yaşam hakkı en temel insan haklarından birisidir. Türkiye Cumhuriyeti
Anayasamız da bu hakkı güvence altına almıştır. Bu nedenle çevre kirliliği veya sağlıksız bir
çevre oluşumu esas itibariyle bir anayasa ihlali olup suç teşkil etmektedir.
Belediye, kanun ve çeşitli mevzuatlarda ve dokümanlarda, “belde sakinlerinin mahalli
müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan bir karar organı, seçmenler
tarafından seçilerek oluşturulan, idari ve mahalli özerkliğe sahip, kamu tüzel kişisi” olarak
tanımlanıyorsa da böylesi bir tanım günümüz koşullarında pek yeterli değildir. Çünkü bu
ifadede belediyelerin “insan odaklı” ve sadece belde sakinlerinin sorunlarına yönelik var
olduğu gibi bir anlam yatmaktadır. Oysa her şey insan için değildir, olmamalıdır da. İnsan,
içinde yaşamını sürdürmeye çalıştığı doğanın bir parçasıdır ve bu nedenledir ki belediyeler
“sürdürülebilir doğal çevrenin, ekosistemin ve canlı veya cansız yaşamın” ihtiyaçları için var
olmalıdır. İşte bu bağlamda “belediye” kavramı; insan ve çevresinin bütünleşik bir yapı
içerisinde değerlendirilmesi suretiyle yeniden tanımlanmalı ve ilgili mevzuat bu yönde
şekillendirilmelidir.