Yeraltısuyu Kaynaklarını Etkileyen Risk ve Tehditler : İzmir Örneği
Yeraltısuyu Kaynaklarını Etkileyen Risk ve Tehditler : İzmir Örneği
Alper Baba
Jeoloji Mühendisleri Odası
Yüzyıllar boyunca medeniyetin beşiği olarak adlandırılan bölgeler su havzalarının yakınında
kurulmuş, suyun hayat verdiği topraklarda gelişmişlerdir. Tarihin başlangıcından bugüne
kadar birçok medeniyetin kurulma ve tarihten silinmesinde suya olan yakınlık ve bağımlılığın
büyük etkisi olmuştur. Ülkelerin doğal zenginliği olan suya ihtiyaç arttıkça, gittikçe daha
stratejik bir kaynak olmaya başlayan tatlı su kaynaklarının korunarak, verimli ve planlı
kullanımı daha önemli bir hale gelmiştir. Tarih boyunca insanların uygarlık alanında
ilerlemelerinin ve her ülke için gelişiminde en önemli unsurlarının başında gelen tatlı suların
araştırılması, işletilmesi ve korunması yaşamsal öneme sahiptir. Ülkemizde hem içme, hem
kullanma suyu olarak yaygın bir şekilde yeraltısularından faydalanılmaktadır. Ancak
kompleks bir hidrojeolojik yapıya sahip olan alanlardan gelen su kaynaklarımız hem
antropojenik hem de doğal riskler altındadır. Bu çalışma kapsamında, içmesuyunun yaklaşık
%70’ni yeraltısuyundan sağlayan İzmir kentinin, yeraltısuyunu etkileyen risk ve tehtidler
irdelenmiştir. Elde edilen verilere bakıldığında; İzmir kentinin su kaynaklarının hem doğal
(arsenik, mangan kirliliği gibi) hem de antropojenik etkiler (tarım faaliyetleri ve atık gibi )
altında olduğu görülmüştür