Kentsel Mekan Oluşumunda Kullanıcı Katılımı
Kentsel Mekan Oluşumunda Kullanıcı Katılımı
Kentsel Mekan Oluşumunda Kullanıcı Katılımı
Ferhat HACIALİBEYOĞLU
Mimarlar Odası
Yaşadığımız coğrafyanın en belirgin ve temel öğesi olan kentsel mekan; fiziksel varlığından
öte, kullanıcılarına dair yaşamsal değerleri ve gündelik hayat izleri barındıran doğası ile
kavranması gereken bir olgudur. Diğer taraftan mimarlık ise toplumsal etkileşimlerle ve
dönüşümlerle her seferinde yeniden şekillenen ve tanımlanan bir eylem alanı olarak tarif
edilebilir. Zamana ve kültüre bağlı olarak kentsel mekanı oluşturan mimarlık nesneleri,
ürünleri ve teknolojileri değiştiği kadar, eylemin icrası ve organizasyonel yapısı da
değişmektedir. Toplumların mimarlık eylemini yürütme ve kurgulama biçimlerinin, genel
örgütlenme ve yönetimsel anlayışları ile yakın ilgili oldukları hatırlanırsa, bugün dünyada
gelişen çoğulcu ve demokratik yönetim taleplerinin mimarlık alanında da karşılığı bulunduğu
önemsenmelidir. Kentsel mekanın oluşumunun da bu durumdan etkilenmesi kaçılmazdır.
Mimarlığın temel eylemi olan tasarım etkinliğinin, bu tür katılımlı yapı talepleri ile daha
demokratik beklentilerden nasıl etkileneceği önemli ve henüz tatmin edici bir yanıt
bulamamış bir sorundur. Zira tasarım doğası itibariyle bireysel bir yaratıcı etkinlik iken, çok
paydaşlı bir üretim sürecine dönüşmesi ister istemez çelişki yaratacaktır ve yaratmaktadır da.
Bu noktada mimarlık eylemine ve özellikle mimari tasarım sürecine katılım sorununa iki
farklı yanıt vermek olasıdır. İlki, kavramın doğasını öne çıkararak ve geleneksel/modernist
tavrı koruyarak, tasarımın bir uzmanlık alanı olduğu ve yaratıcı süreçlerin aktörünün mimar
olduğu görüşünü savunarak mevcut yapıyı korumak; diğeri ise tasarım sürecinin doğasını
güncel beklentiler ve paradigmalar çerçevesinde yeniden yorumlamak ve uzman bilgi ve
deneyimin kontrolünü kaybetmeden, yeni yöntem ve bakış açısı önermektir.
Bu çalışma ikinci görüş üzerinden hareket eder. Çünkü araştırmalar da göstermektedir ki; tek
boyutlu, salt geometrik özellikleri ve fiziksel tanımları üzerinden standartlaşan ve tipleşen
tasarım yaklaşımları, davranışsal çeşitlilikleri ve beklentileri göz ardı etmesi nedeniyle
kullanıcı memnuniyetsizlikleri yaratmaktadır. Bu durum kullanıcının yaşadığı çevreye dair
söz söyleyebilmesi, beklenti ve deneyimleri üzerinden kentsel mekanın oluşumuna katkı
sağlayabilmesi gibi düşünce ve talepleri de beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla bu durum;
kullanıcının tasarım sürecine çeşitli metotlar ve tanımlanan yeni iletişim araçları-yöntemleri
ile dahil edilmesini gerektirir. Kullanıcının katılımının tartışıldığı örneklere bakıldığında ise
kavramın ağırlıklı olarak büyük ölçekli tasarım süreçlerinde ve özellikle bu süreçlerin karar
aşamasında tartışıldığı görülmektedir. Oysa birden çok kullanıcının etkileneceği küçük ölçekli
karar, tasarım, uygulama ve kullanım süreçlerinde kullanıcı katılımı bireysel çıkarların
gözetilmediği kentsel mekan oluşum süreçlerinde gerçekleştirilebilir ve yaklaşım için bir
model oluşturulabilir.