Kentsel Mekân-Kadın İlişkisinde Gündelik Haklar ve TMMOB İzmir İKK Kadın Çalışma Grubu’nun “Koltuğuma Oturma” Projesi
Emel Kayın
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Kadın Çalışma Grubu
Kadının sosyo-ekonomik, kültürel, politik vb. alanlardaki uzun soluklu ve çok yönlü var olma
mücadelesinin uzun tarihi, kimi önemli kazanımlara tanıklık etmiş olsa da bu alandaki
sorunlar varlığını derinleşerek sürdürmektedir. Psikolojik, ekonomik, bedensel şiddet,
ayrımcılık, taciz, istihdam vb. konulara ilişkin gerçeklikler kaçınılmaz biçimde kadına yönelik
gündemin önemli bir bölümünü kaplarken toplumsal cinsiyet rollerinin gündelik hayattaki
basit gibi görünen kimi sorunlu yansımaları genel dikkatin dışında kalmaktadır. Oysa kadın
sorununa ilişkin olarak büyük ölçekli sosyo-ekonomik, politik, kültürel vb. olguların bir dışa
vurumu olan gündelik hayatın içinde saklanan manzaraların deşifre edilmesi de büyük önem
taşımaktadır.
Kadının kentsel mekâna ilişkin olarak dolaşma hakkından çalışma hakkına, yönetimsel
kademelerde görev alma hakkından mekânı biçimlendirme hakkına, eğlenme hakkından söz
söyleme hakkına uzanan bir dizi hakkının her an ve çeşitli biçimlerde zedelenmekte olması,
günümüzde gündelik hayata ilişkin temel sorunlar arasında yer almaktadır. Kentlerdeki yoğun
ve sıkışık yaşantının içerisinde herkes tarafından kullanılan kamusal mekân ise sözü edilen
zedelenmelerin başlıca sahnelerinden birini teşkil etmektedir. TMMOB İzmir İKK Kadın
Çalışma Grubu tarafından oluşturulan “Koltuğuma Oturma” projesine odaklanan bu bildiri,
kadının kentsel-kamusal mekândaki gündelik var oluşuna ilişkin küçükmüş gibi görünen
ancak bütüncül bir biçimde bakıldığında büyük olduğu anlaşılan çeşitli sorunları “koltuk”
metaforu üzerinden tartışmayı ve sorunların giderilmesine yönelik öngörüler gerçekleştirmeyi
amaçlamaktadır. Bildiri, kamusal alanda yer alan “koltuk”lara ilişkin toplumsal cinsiyet
temelli paylaşım hallerinin ne şekilde gerçekleştiğini, otobüs, sokak, işyeri, yönetim binası,
eğlenme alanı gibi farklı kentsel mekânlar üzerinde tartışmayı ve fiziksel ya da temsiliyet
anlamında tespit edilen eşitsizliklerin giderilmesi açısından ihtiyaç duyulan toplumsal, öznel,
yönetimsel, sivil sorumlulukları belirlemeyi deneyecektir.