İZMİR POLİSİNİN TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ KINANDI
Soma’daki iş cinayetini protesto amacıyla basın açıklaması yapmak isteyen sendika ve meslek örgütlerine yönelik 14-15 Mayıs 2014 tarihlerinde iki gün üst üste gerçekleşen polis saldırısına ilişkin bir basın toplantısı düzenlendi.
Konuya ilişkin İzmir Barosu’nda düzenlenen basın toplantısına KESK, DİSK, TMMOB, TÜRK-İŞ ve İzmir Barosu temsilcileri katıldı. Toplantıda ilk sözü alan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, sendika, meslek örgütü ve demokratik kitle örgütleri olarak Soma’da meydana gelen iş cinayetini protesto etmek amacıyla düzenlemek istedikleri basın açıklamasının iki gün üst üste polis şiddetiyle engellendiğini ve aralarında DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun da olduğu onlarca kişinin yaralandığını ve gözaltına alındığını ifade etti. Sarı, polis şiddetinin, iktidarın her türlü muhalif sese tahammülsüzlüğünün göstergesi olduğunu belirterek, “Herkesin sabah 8’de işe gidip, akşam 5’te eve dönen insanlar olmasını istiyorlar. Bunun dışında sokağa çıkılmasın istiyorlar” diye konuştu. Sarı’nın ardından söz alan İzmir Barosu Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Demir ise polis saldırısı sırasında son kullanma tarihi 2009 yılı Mart ayı olan gaz bombaları kullanıldığını söyledi. Demir, “Mesele, idari bir önlem almak, yaptırım uygulamak değil. Mesele, faciaya karşı toplumda gelişen her türlü tepkiyi bastırmaya yönelik merkezi bir karar. İzmir halkına şiddet uygulamaktan zevk alan bir emniyet müdürümüz var” dedi. Demir, protestolar sırasında yaralananların taşınması için 112 Acil ambulanslarının gelmediğini ve iki günde toplam 130’dan fazla kişinin gözaltına alındığını sözlerine ekledi. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Melih Yalçın da şunları söyledi:
“Bu olağanüstü dönemde baskılar günden güne artmakta. Halk; AKP tarafından polisiyle, yargısıyla, askeriyle abluka altına alınmıştır. Biz sayıyı tartışıyoruz ancak başbakanın istifası için 300 sayısı yeterli değil midir? AKP iktidarı kendisine oy vermeyen halkın yarısına savaş açmıştır. Bu savaş daha da büyüyecektir. Buna karşı hepimiz dik durmalıyız.”
Melih Yalçın, basın mensuplarının, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çevik kuvvete ulaşım için otobüs tahsis ettiğini belirtmesi ve yasal olarak böyle bir zorunluluk olup olmadığını sorması üzerine ise, “Yasal olarak böyle bir zorunluluk var mı bilmiyoruz. Ancak yasal bir zorunluluk varsa bile belediyenin buna direnmesini, karşı durmasını umuyoruz” şeklinde konuştu.
Toplantı sonunda DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, 15 Mayıs 2014 tarihindeki polis saldırısı sırasında Konak Pier Alışveriş Merkezi’nin kapılarını zincirlerle kapatarak yaralananları içeri almadığını ve merkezin özel güvenlik görevlilerinin protestoculara saldırdığını sözlerine ekledi.
CHP İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Musa Çam ve Mustafa Moroğlu da toplantıya katılarak kurumlara destek verdi.