17 AĞUSTOS YAKLAŞIRKEN TMMOB İKK’DAN BASIN TOPLANTISI
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu tarafından, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin yıldönümü yaklaşırken bir basın toplantısı düzenlendi.
Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nde gerçekleşen basın toplantısında, TMMOB İzmir İKK adına Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Topal açıklama yaptı. Açıklamada, Marmara Depremi’nin Türkiye’de inşaat sektörü için bir milat olarak kabul edildiğini belirten Hasan Topal, “On binlerce vatandaşımızı yitirmemizin ardında yapı mevzuatında birçok değişiklik yapıldı, yapı denetim yasası çıkarıldı. Yapı denetimi konusunda yeni mevzuatlar çıkarılırken diğer yandan kamusal denetim iyice zayıflatıldı. Son yıllarda getirilen değişikliklerle belediyelerin yetkileri de ellerinden alınmaya çalışılarak tam bir kaos ortamı yaratılmaktadır. Bu konuyla ilgili Hükümetin bakış açısı tümden hatalıdır” şeklinde konuştu. Topal, hükümetin diğer birçok alanda olduğu gibi bu alanda da kamusal denetimi terk ettiğini ve denetimi piyasalaştırdığını vurgularken, “Bu anlayış doğrultusunda bugün itibariyle ülkemizde tam anlamıyla bir yapı denetiminden söz etmek mümkün değildir. Bugün ülkemizde yapılar, yapı denetim şirketlerini taşeron gibi çalıştıran müteahhitlerin insafına bırakılmıştır. Büyük bölümü 1. derece deprem kuşağı üstündeki ülkemizde bu nedenle yeni Marmara Depremi örneklerinin yaşanmayacağını kimse garanti edemez” ifadelerini kullandı.
Topal, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Diğer yandan piyasacı anlayış, çalışma yaşamı ile işçi sağlığı ve güvenliği alanındaki mevzuat düzenlemelerine de yansımaktadır. Taşeronlaştırma, kâr hırsı, kamusal denetimin olmayışı her yıl ülkemizde yüzlerce çalışanımızın yaşamını, yüzlerce çalışanımızın da sağlığını yitirmesine, sakatlanmasına neden olmaktadır. Bizler, önlenebilir ve siyasi iktidar tarafından bilerek göz yumuluyor olması sebebiyle bu kazaları ‘iş cinayeti’ olarak tanımlıyoruz.
Kamusal denetim eksikliğinin en acı örneklerinden birini son olarak Soma faciasında yaşadık. Aralarında meslektaşlarımızın da bulunduğu 301 çalışanımız maden faciasında çeşitli sebeplerle yaşamını yitirdi. Facia üzerine çok söz edildi ancak faciaları önleyecek kamusal denetimden söz edilmemektedir.
Anayasamız çalışma, barınma hakkını anayasal güvence altına alarak, devleti bu alanda görevlendirmektedir. Ancak devlet bu alandaki görevini yerine getirmemekte, kamusal denetimi yasal olarak tesis etmekten imtina etmektedir. Bu alanda yitirdiğimiz ya da zarar gören her vatandaşımızdan devlet sorumludur.
Dünyanın her yerinde denetim kamu eliyle yerine getirilmekte ya da kamu tarafından sıkı bir şekilde denetlenmektedir. Ülkemizde de sağlıklı ve güvenli yapılaşmanın, insan can ve mal güvenliğini sağlamanın biricik yolu kamusal denetimin tesis edilmesidir. TMMOB, halkımızın can ve mal güvenliğinin güvence altına alacak kamusal denetimin tesis edilmesi için mücadelesini her alanda sürdürmeye kararlıdır.”
Topal, TMMOB’nin depremi unutmama ve unutturmama ısrarını sürdüreceğini ve bu doğrultuda 18 Ağustos 2014 günü saat 20.30’da Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde bir yürüyüş gerçekleştireceğini sözlerine ekledi.
Topal’ın ardından söz alan Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Erhan İçöz ise, İzmir’in de deprem konusunda İstanbul kadar büyük bir risk altında olduğuna ve 13 irili ufaklı fay üzerinde yer aldığına dikkat çekerek bu konuda ivedilikle önlem alınması gerektiğini belirtti. İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Emekli de mevcut yapı stokunun iyi durumda olmadığını söyleyerek, “Kentsel dönüşüm yasası, kendi içinde önemli yanlış ve eksikliklere sahip. Yasa, bu alanda kamusal denetimi öngörmüyor. Denetim, belki de bilerek ve isteyerek yasaa yer almamaktadır” diye konuştu.