İZMİR’DE BİNLER TAŞERONA KARŞI YÜRÜDÜ
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin park ve bahçe hizmetleri için açtığı ihaleyi özel bir şirketin almasının ardından DİSK Genel-İş öncülüğünde, KESK, TMMOB ve Türk-İş’in de katılımıyla “Taşerona Hayır” mitingi gerçekleştirildi.
İzmir’de binlerce kişi taşeron çalıştırmaya karşı bir yürüyüş ve miting gerçekleştirdi. Miting öncesi Basmane Meydanı’nda toplanan ve aralarında TMMOB üyelerinin de bulunduğu binlerce kişi sloganlarla Gündoğdu Meydanı’na yürüdü. Gündoğdu Meydanı’na kadar süren yürüyüş süresince çeşitli sloganlar atan kitle, taşeron sistemine tepkisini taşıdığı dövizlerle de ifade etti.
Gündoğdu Meydanı’nda kurulan platformda, DİSK Yönetim Kurulu üyeleri ile destek veren kuruluşların temsilcilerinin işçileri selamlamasından sonra DİSK ve Genel İş Sendikası Genel Başkanı Kani Beko bir konuşma yaptı.
Kani Beko konuşmasında Soma katliamının üzerinden dört ayı aşkın bir süre geçtiğini ve bu süre içinde maalesef 600’e yakın işçinin daha iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, “Türkiye 2 Soma katliamı daha yaşadı” dedi.
Madenlerin, inşaatların, tersanelerin, işyerlerinin, fabrikaların işçiler için mezarlığa dönüştüğüne işaret eden Beko, Cuma günü Bartın’daki bir madende bir iş cinayetinin daha yaşandığını ve madenin patronunun “Cumhurbaşkanımızın dediği gibi bu işin fıtratında var” sözlerini tekrarladığını hatırlatarak, “Şıracının şahidi bozacı. İş güvenliği sağlamayan patronlara yaptırım uygulaması gereken devlettir. Peki devleti yönetenler ne yapıyor? İş cinayetine savunma hazırlıyor” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de her gün ortalama 4-5 işçi çalışırken ölüyor. Bu ölümler fıtrat değildir, kader değildir. Bu ölümler cinayettir! Daha fazla kâr etmek için, daha fazla kazanmak için bilerek işlenmiş cinayetlerdir” diyen Beko bu cinayetlerin önlenmesi için 2007’de çözüm önerdiklerini belirtti.
İş cinayetlerine çözüm önerileri
Beko, çözüm önerilerini “İşverenin parasını verdiği kişiler onu denetlemez, denetleyemez. Sendikalar, meslek odaları, üniversitelerden uzmanlar el ele vererek bağımsız bir kurum oluşturulmalı. Denetimi bu bağımsız kurum yapmalı. İkincisi işçinin en büyük güvencesi örgütlü olmasıdır, sendikalı olmasıdır. Daha da önemlisi sendikasını seçebilmesidir. Eğer bir işyerinde sendika yoksa, eğer işyerindeki sendika patron ile çalışıyorsa orada iş cinayeti bitmez. Üçüncü önerimiz taşeron sisteminin yasaklanmasıdır” şeklinde sıraladı.
İzenerji ve Karbel işçilerinin durumuyla ilgili olarak İzmirlilere seslenen Kani Beko, “Taşeron belası sadece işçiyi değil, tüm İzmirlileri tehdit eden bir beladır. Çünkü taşeron, kamu hizmetinin kalitesinin düşmesi demektir. Kamu hizmeti sürekli bir hizmettir. Bu hizmeti veren işçinin eğitimi, tecrübe kazanması zaman almaktadır. Oysa taşeron şirketlerin değişmesi ile beraber işçiler de değişmektedir” uyarısını yaptı.
İhale ile işçi alıp satıyorlar, insan ticareti yapıyorlar
AKP’nin yasalar ve yönetmeliklerle taşeron sistemini her geçen gün yaygınlaştırdığını ve zorunlu hale getirdiğini hatırlatan Beko, “Devlet kamu ihalesiyle çimento değil, demir değil, araç-gereç değil insan alıyor insan. Bu ülkede ihale ile işçi alıp satıyorlar. Bunun adı kölelik değil de nedir? Bunun adı düpedüz insan ticaretidir” dedi.
Beko, “Taşeronu bu ülke topraklarından söküp atacağız. Bizim ölen kardeşlerimize borcumuzdur, Soma’ya borcumuzdur. İnşaatlarda, tersanelerde yitirdiğimiz kardeşlerimize borcumuzdur. Aynı zamanda çocuklarımıza borcumuzdur. Biz çocuklarımızın köle olmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
Bizim yüreğimiz Şengal, Gazze, Kobene’de direnenlerle beraber
24 Eylül’de greve gidecek öğretmenleri yalnız bırakmayacaklarını, dayanışma içinde olacaklarını söyleyen DİSK Genel Başkanı Kani Beko, IŞİD’in Ortadoğu saldırılarına da değindi.
Ortadoğu’da IŞİD adı verilen bir çetenin halkları katletmeye devam ettiğini, emperyalist güçlerin hedeflerini hayata geçirmek için bu çeteleri besleyenler arasında Türkiye’yi yönetenlerin de olduğunu söyleyen Beko, “Bizim yüreğimiz direnenlerle beraber. Bizim için Filistin Şengal’dir. Şengal Gazze’dir. Gazze Kobane’dir. AKP, acıya pasaport sormaktadır. Mezhepçi çetelerin elini kolunu sallayarak geçtiği sınırlarda insanlara zulüm uygulamaktadır” dedi.
DİSK Genel Başkanı Kani Beko konuşmasını meydandaki işçilere “Taşeronu bu topraklardan söküp atana kadar bedeli ne olursa olsun mücadeleye var mıyız?” sorusuyla tamamladı.
Kani Beko’nun konuşmasından sahne alan Hilmi Yarayıcı, marşlar ve türküler söyledi.