“TÜRKİYE’DE MÜLTECİ KADIN OLMAK” SÖYLEŞİSİ GERÇEKLEŞTİ
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Kadın Çalışma Grubu tarafından “Türkiye’de Mülteci Kadın Olmak” başlıklı bir söyleşi gerçekleştirildi.
MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Akdeniz Salonu’nda 8 Aralık 2014 tarihinde gerçekleşen söyleşiye konuşmacı olarak Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Marmara Bölge Sorumlusu Av. Elif Selen Ay ve Mültecilerle Dayanışma Derneği İdari Koordinatörü Pırıl Erçoban konuşmacı olarak katılırken, söyleşinin moderatörlüğünü Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Perihan Kendirci yaptı. Söyleşinin açılış konuşmasını yapan TMMOB İzmir İKK Dönem Sekreteri Melih Yalçın, İzmir’in mültecilerin geçiş noktası olduğunu ve sürekli batan tekne haberleri duyulduğunu ifade ederek, “Mültecilerin durumu içler acısı. Mültecilere karşı topyekûn şefkatli bir devlet eli yok. Kendi kabul ettikleri ve diğerleri şeklinde ayrım yapılıyor” diye konuştu. Yalçın’ın konuşmasının ardından söyleşinin ilk konuşmacısı Elif Selen Ay söz aldı. BMMYK çalışmalarına ve Türkiye’deki mültecilerin yasal statüsüne dair bilgilendirmede bulunurken, Avrupa dışından gelen mültecilerin Türkiye’ye entegre olmasının yasal olarak mümkün olmadığını belirtti. Türkiye’deki kamplarda 220 bin Suriyeli mülteci bulunduğunu söyleyen Ay, “Oysa Türkiye’deki toplam Suriyeli mülteci sayısı 1 milyon 600 bin. İstanbul’da ise 135 bini kayıtlı 335 bin civarında mülteci var” dedi. Ay’ın ardından söz alan Pırıl Erçoban ise Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin yüzde 76,8’inin kadın ve çocuklardan oluştuğunu vurgulayarak, “Kayıtlı Suriyeli mülteci sayısı 963 bin 540 iken resmi tahmin bu sayının 1,6 milyon olduğu şeklinde. Mülteci kadın ve çocuklar hem kendi ülkelerinde, hem yolculukları sırasında, hem de sığındıkları ülkede şiddet ve istismara uğruyorlar. Kadın ve çocukların daha fazla zarar görmesinin nedenlerinden biri de yaşanan olaylar sırasında aile bireylerini yitirmeleri” şeklinde konuştu. Sadece mülteci kadınların değil, LGBTİ bireylerin de toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kaldıklarını ifade eden Erçoban, mülteci kadınlara yönelik dil ve meslek edindirme kursları düzenlenmesinin çok önemli olduğuna dikkat çekti.