BAKANLIK KAÇAK VİLLALARI HUKUKA AYKIRI BİR ŞEKİLDE YASAL HALE GETİRMEYE ÇALIŞIYOR
Kamuoyunda Urla Villaları olarak bilinen ve iktidarın doğal alanlarına bakışındaki nobranlığı, yıkıcılığı, vurdumduymazlığı görmek/anlamak açısından önemli bir örnek olan, doğal sit alanında kaçak yapılan villaların meşrulaştırma sürecine yönelik yürütülen hukuk mücadelesinin keşfi yapıldı. Keşif alanını görmek için giden İKK Temsilcileri ve yurttaşların girişi güvenlik güçlerince engellendi.
Urla Villaları basın açıklamasını TMMOB İzmir İKK Dönem Sekreteri Melih Yalçın okudu. Yalçın açıklamasında, “İzmir 1 Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun 28.11.2013 tarih ve 200 sayılı kararının yürütmesinin durdurulması takiben iptaline karar verilmesi talebiyle; TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şubesi, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak dört odamız dava açmıştır. Bugün de bu davaya ilişkin bilirkişi incelemesi gerçekleştirilmektedir.
Devam eden süreçte defalarca vurguladığımız üzere; sit derecesi düşürülmüş alanda hazırlanan ve yalnızca isminde “koruma” yazan imar planı ile kaçak yapıların hukuksuz bir şekilde meşrulaştırılması çabası sürdürülmeye çalışılmıştır.
Böylelikle; sit derecesinin düşürülmesine yönelik hukuki süreç devam ederken, yargı kararının sonuçlanması beklenmeden imar planları onaylanarak ileride telafisi mümkün olmayan sonuçların doğmasına neden olacak yeni bir süreç daha başlatılmış oldu. Ancak tekrar hatırlatmak gerekirse; alanın %90’ından fazlası orman alanında kalmakta, geriye kalan kısmı makilik–fundalık, kıyı alanları ve tarım alanlarından oluşmaktadır. 1. derece doğal sit olarak belirlenmiş alan yaklaşık 60.000 ha.’lık alan iken yalnızca 20 ha.’lık bir alana özel, hiçbir bilimsel temele oturmayan derece düşürülmesi uygulaması yapılmıştır.
Bu gün keşfi yapılacak yargı sürecinde ise farklı sorunlar yaşanmaktadır. Doğal sit alanlarının irdelenmesi sürecine ilişkin mevzuat hükümlerinden, irdelemeyi gerçekleştirecek ekibin biyolog, orman mühendisi, ziraat mühendisi, şehir plancısı, su ürünleri mühendisi, jeoloji mühendisi, peyzaj mimarı, çevre mühendisi, harita kadastro mühendisi ve ilgili diğer meslek gruplarından oluşturulacak en az 5 kişilik bir araştırma ekibi olması hükmü çok açıktır. Ancak, bu gün keşfe gelen bilirkişi heyeti sadece iki biyolog ve bir çevre mühendisinden oluşmaktadır. Mevcut bilirkişilerin yanı sıra, söz konusu hükümde anılan uzmanlık gruplarından ilave bilirkişilerin heyet ilave edilmesi tarafımızca talep edilmesine karşın, bu talebimiz Mahkemece reddedilmiştir. Bu durum yapılacak keşfin, keşifte bulunmayan uzmanlık alanları yönünden eksik kalmasına sonucunu doğurmuştur.” dedi.