KATLİAMIN BİRİNCİ HAFTASINDA ANMA ETKİNLİĞİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Ankara katliamında yaşamını yitirenler, saldırının birinci haftasında Alsancak Tren Garı önünde düzenlenen etkinlikle anıldı.
Ankara katliamında yaşamını yitirenler, katliamın birinci haftası olan 17 Ekim 2015 tarihinde saldırının gerçekleştiği saatte, Alsancak Tren Garı önünde gerçekleştirilen etkinlik ile anıldı. TMMOB, DİSK, KESK ve TTB’nin çağrısı ile gerçekleştirilen anma etkinliğinde, saldırının gerçekleştiği saat olan 10.04’te saygı duruşunda bulunulurken, saygı duruşunun ardından basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasını okuyan KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Bahri Akkan, 10 Ekim 2015’te saatler 10.04’ü gösterdiğinde, Ankara Garı önünden yükselen sesin, ülke tarihinin en büyük terör saldırısının habercisi olduğunu ifade ederek, “Bugün tam bir hafta geçti. İktidarlarını savaş yoluyla sağlamayı amaçlayanların, barış talebinden rahatsız olanların planlarının sahnelendiği o kara günün üzerinden tam 7 gün geçti. Barış sloganlarını, on binlerden yükselen sesi bastırmayı amaçlayan bombalarla 100’den fazla dostumuzu yitirdik. Dostlarımızı, katillerin Ankara’da rastgele seçtikleri bir alanda yitirmedik. O insanlarımızı ‘Emek-Barış-Demokrasi’ mitingi için buluştukları bir alanda yitirdik. Saldırı sonrası yüzlerce insanımız bedenen, milyonlar ise ruhen yaralı durumda. Ruhumuzdaki yaralar yaşadığımız sürece iyileşmeyecek. Ancak onların hesabının sorulması, ruhumuzdaki acının biraz olsun dinmesine yardımcı olacaktır” diye konuştu. Saldırının faillerinin, barış talep edenlerin sesinin gür çıkmasından rahatsızlık duyanlar olduğunu dile getiren Akkan, “Katilleri ve işbirlikçilerini biliyor, yakından tanıyoruz. Bunları herkesin bilmesini istemeyenlerin paniklerini, bu panikle yayın yasağı ve gizlilik kararları almalarını anlıyoruz. Onların isimlerini bugün bir kez daha anmanın gereği dahi olmadığını düşünüyoruz” dedi. Akkan, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Patlamadan hemen sonra iktidarın havuz medyası ve Ak-Troller hep birlikte ve neredeyse aynı cümlelerle büyük bir dezenformasyon ve karalama kampanyası başlatmıştır. Bu kampanya çerçevesinde örgütlerimiz ve yöneticilerimiz, iktidar sözcüleri, milletvekilleri, havuz medyası ve sosyal medya trolleri tarafından gayet organize biçimde hedef gösterilmiştir. Saldırı, ilgisiz olduğu açık olan örgütlerle ilişkilendirilerek hedef saptırılmış, halay çeken gençler ‘bomba şifrecisi’ ilan edilmiş, neredeyse ölenlerin suçlandığı bir söylem yaygınlaştırılmıştır.
Türkiye genelinde yasımız neredeyse yasaklanmış, cenazelerimiz verilmemiş, olay yerine karanfil koymamızdan, çeşitli anmalara kadar birçok etkinliğimiz polis engeliyle karşılaşmıştır. Cenazelere soruşturma açılmış, ‘Yastayız, isyandayız!’ diyerek iş bırakan emekçilere yönelik baskılar artmıştır.
Fakat biz bıkmadan, usanmadan tüm ülkeye gerçekleri anlatacağız! Başbakan’ın aslında ‘yakalamama’ konusunda doğru söylediğini, Ankara katliamındaki bombacıların da isimlerinin tespit edilmesine rağmen yakalanmadığını anlatacağız. Gazetelerin haberlerinde ve siyasi partilerin raporlarında dahi ismi geçen kişilerin MİT ve Ankara Emniyet Müdürlüğü de dâhil birçok devlet kurumuna çok yakın bir mesafede bu korkunç katliamı gerçekleştirdiklerini herkes bilecek! Reyhanlı, Roboski, Diyarbakır ve Suruç katliamları örtbas edildiği için bu katliamın yaşandığını her yerde anlatacağız! Ankara katliamında adı geçenlerin Suruç Katliamı ile bağlantılarını hatırlatıp, Suruç ile ilgili Meclis araştırmasını reddedenleri her platformda teşhir edeceğiz!
Evet, vahşi saldırının üzerinden 7 gün geçti. Ancak 7 değil, 7 bin gün de geçse unutmayacağız, affetmeyeceğiz, hesap sormadan onlara borçlu olacağız. Bu borcumuzu bir an önce ödemek için yorulmadan, yılmadan, korkmadan mücadele edeceğiz.
Yastayız, isyandayız, unutturmayacağız!”
Akkan’ın konuşmasının ardından, saldırıda yaşamını yitirenlerin anısına gar önüne karanfiller bırakılarak anma etkinliği sona erdirildi.