“SİVİL DARBE”YE KARŞI 1 KASIM’DA SANDIK BAŞINA
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, KESK İzmir Şubeler Platformu ve DİSK Ege Bölge Temsilciliği, 1 Kasım seçimleri ve İpek Medya’ya yönelik uygulamalara ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.
Ülkeyi yönettiği 13 yıl boyunca demokrasinin tahribi ve hukuksuzluk konusunda ustalaşan, ustalaştıkça pervasızlaşan AKP, seçim sonrası kurduğu “korsan hükümet” ile de bu vasfını bir ileri aşamaya taşıdı.
7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında hükümetin kurulamaması, Cumhurbaşkanının tüm teamülleri yok sayarak hükümet kurma görevini AKP dışında ikinci bir partiye vermemesi ile 1 Kasım seçimlerine AKP üyelerinden ve yandaşlarından oluşan bir seçim hükümeti ile gidiyoruz. 1 Kasım öncesinde, muhaliflerine karşı her türlü yöntemle yıpratma çalışması gerçekleştiren, Ankara saldırısındaki ihmal ve sorumluluğu açıkken bu sorumluluğu bir başka siyasi partiye yıkmaya çalışan, seçim propagandası için devletin her türlü imkânını kullanan AKP seçim hükümeti, son olarak ülkeyi örtülü bir koalisyonla yönettikleri 10 yıl boyunca kendilerine koalisyon ortaklığı yapmış olan çevreye elindeki tüm aygıtlarla yöneldi.
28 Ekim 2015 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti tarihine sivil darbecilerin televizyon kanallarına, gazetelere zor yolu ile el koyduğu tarih olarak geçecek. 28 Ekim günü, ulusal yayın yapan televizyon kanallarının yayını çevik kuvvet polisleriyle, özel timlerle desteklenmiş kayyum tarafından durduruldu. İdari ve mali işlerden sorumlu olması gereken ve idari süreçleri işletmeden yayın politikalarına müdahale etmesi mümkün olmayan kayyum tarafından televizyonların ana kumandalarına müdahale edildi, yayın akışları durduruldu ya da değiştirildi. İpek Medya Grubu’na ait bu televizyonlarda yaşananların benzeri, aynı grubun gazetelerine de sirayet etti, gazetelerin yayın çizgileri bir anda “havuz medyası” ile paralel hale getirildi, uygulamalara itiraz eden çalışanlar “iş akitlerinin feshi” ile tehdit edildi.
28 Ekim 2015 tarihi, artık ülkemizde hukuksuzluğun hayatın her anında karşımıza çıkması ile sıklıkla duymaya alıştığımız “hukukun bir gün herkese lazım olabileceği” sözündeki gerçekliği de Koza İpek Holding nezdinde söz konusu geçmiş iktidar ortağı çevreye hatırlattı. Umuyoruz ki herkes, meydana gelen olaylardan gereken dersleri çıkarmıştır.
– Yaşananlar, bir çıkar birlikteliği yapısı olarak tanımlanabilecek olan AKP ile bugün çıkar ortaklığı olanların, bu çıkar ortaklığının bozulması halinde yarın “kurban” haline gelebileceğinin göstergesidir.
– Yaşananlar, ülkemizin geleceğine dair kritik bir seçimin arifesinde sivil darbe sürecinin hız kazandığının göstergesidir.
– Yaşananlar, 1 Kasım seçimlerinin “diktatörlük mü, demokrasi mi” sorusundan ibaret bir plebisit olduğunun, bunun sonucuna bağlı olarak demokrasinin iktidar eliyle askıya alınabileceğinin, kusursuz bir diktatörlükte yaşar hale gelebileceğimizin göstergesidir.
Tüm bu göstergeler ışığında, emek ve meslek örgütleri olarak, hukuksuzluğa maruz kalan her kim olursa olsun yanında olduğumuzu, bu hukuksuzluklara karşı sesimizi yükseltmeye ve üyelerimizden aldığımız güçle demokrasi mücadelesini sürdürmeye devam edeceğimizi kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Tüm duyarlı yurttaşlarımızı, yaşanan hukuksuzluklara karşı ses çıkarmaya, sivil darbe ve dolayısıyla hukuk ve demokrasinin askıya alınması sürecine karşı 1 Kasım’da oy kullanmaya ve sandıklara sahip çıkmaya davet ediyoruz.
KESK İZMİR ŞUBELER PLATFORMU
DİSK EGE BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ
TMMOB İZMİR İL KOORDİNASYON KURULU