AÇIĞA ALINAN AKKAN’A DESTEK AÇIKLAMASI YAPILDI

KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Bahri Akkan’ın öğretmenlik yaptığı okuldaki görevinden açığa alınması, yapılan basın açıklaması ile protesto edildi.

IMG_6132

KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Bahri Akkan’ın, katıldığı basın açıklamaları gerekçe gösterilerek açığa alınması, İzmir Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasıyla protesto edildi. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında “Bahri Akkan yalnız değildir”, “Barış isteyen KESK’e dokunma”, “Faşizme karşı omuz omuza” gibi sloganlar atılırken, basın açıklamasını Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç okudu. Eğitim-Sen üyelerine yönelik birçok hukuksuz uygulamanın gerçekleştiğini ve bunun son örneğinin de Bahri Akkan’ın açığa alınmasıyla yaşandığını ifade eden Kılıç, “Başına gelecekleri bilerek yurtdışından dönen bir akademisyenin, ‘yurtdışına çıkma’ gerekçesiyle tutuklandığı bir ülkede, Şube Başkanımız Bahri Akkan da ‘kimse ölmesin’ dediği için, öğrencilerin eğitim hakkını savunduğu için hukuksuzca açığa alınmıştır. Belli ki İzmir Valisi, barış talebindeki erdemin, öğrencilerle buluşmasında ‘sakınca’ görmektedir” diye konuştu. Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sırça köşklerinde oturup halkı savaş politikalarına mahkûm edenlerin dilinden ‘hamdolsun şehitlerimiz eksik olmuyor’ sözleri dökülürken, ‘bu bedeli ödemek zorundayız’ ifadeleri ocaklara düşecek ateşi haber ederken, elbette barış talep etmek, yaşamı ve yaşatmayı savunmak en sakıncalı davranış olacaktır.

IMG_6137

Bu nedenledir ki Şube Başkanımız Bahri Akkan, 22 Aralık 2015 tarihinde sendikamızın kararıyla Nusaybin’e giderek, öğrencilerin eğitim hakkının gasp edilmesini protesto ettiği için açığa alınmıştır. 14 Aralık 2015 tarihinde, telefonla gönderilen mesajla öğretmenlerden hizmet içi eğitim gerekçesiyle ilçeyi terk etmeleri istenmişti. Sendikamız ise MEB’in görevinin savaşı körüklemek olmadığını, eğitim öğretim hayatını normalleştirmek olduğunu ifade ederek söz konusu hizmet içi eğitim uygulamasına karşı çıkmıştı. Nitekim hizmet içi eğitim, 14 Aralık’ta gönderilen mesajdan tam iki ay sonra, 8-12 Şubat 2016 tarihlerinde gerçekleştirildi. Bu süre zarfında binlerce öğrencinin eğitim hakkı gasp edilmiş, ölümler artmış ve ne yazık ki kaygılarımızdaki haklılığımız bizatihi MEB tarafından teyit edilmiş oldu.

Yine bu süreçte 29 Aralık 2015 tarihinde, sendikamızın aldığı kararla savaşa karşı barışın sesini güçlendirmek amacıyla örgütlediğimiz greve Bahri öğretmenin katılımı da suç sayılmış ve bu cezayı almasında gerekçe olarak kullanılmıştır.

Bilinmelidir ki, aldığımız her karar, biz eğitim ve bilim emekçilerinin bu topluma karşı, çocuklarımıza karşı taşıdığımız sorumluluğun bilinciyle alınmıştır. Barış talep etmek, Türkiye hariç dünyanın hiçbir yerinde suç değildir. Bu nedenledir ki hukuksuzluğu, baskıyı, yağmayı, talanı ve ölümü ilke edinenlerle hukuku, demokrasiyi, eşitliği, özgürlüğü, barışı ve yaşamı ilke edinenler karşı karşıya getirilmektedir. Unutulmamalıdır ki bu sorun, ölümle yaşam arasında, savaşla barış arasında bilinçli bir tercih sorunudur. Dolayısıyla tercihini savaştan ve ölümden yana yapan eğitim ve bilim emekçilerinin, öğrencilerinin gözlerinin içine bakabilmesi mümkün değildir. Özellikle yaptığımız her eylemde ideolojik ve siyasi amaçlar arayanlar, bu tercihimizin insan olmanın gereğine dair bir tercih olduğunu bilmelidir. Savaş ve ölüm borazanlığı yapanların ideolojik ve siyasi amacının ise tarih önünde her zaman yargılandığı, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak mahkûm edildiği asla akıllardan çıkarılmamalıdır.

Eğitim-Sen olarak, hukukun bir gün herkese lazım olacağını belirterek arkadaşımız, öğretmenimiz, Şube Başkanımız Bahri Akkan hakkındaki açığa alma kararının derhal kaldırılmasını talep ediyoruz. Bahri öğretmenimizin bu süreçte sonuna kadar yanında olduğumuz gerçeğini, herkes zihnine kazımalıdır. Sendikamızı hedef seçenler adına ise üzülerek bir gerçeği ifade etmek istiyoruz: Eğitim-Sen ve üyeleri, baskılarınız, yıldırma operasyonlarınız ve hukuksuzluklarınız karşısında asla sinmeyecektir. Sendikamız emek, demokrasi ve barış mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.”

IMG_6147

Kılıç’ın ardından Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ve KESK Genel Başkanı Lami Özgen söz alarak görüşlerini ifade ederken, son sözü alan Bahri Akkan, tüm baskılara karşın barış mücadelesinden ve sendikal mücadeleden geri durmayacağını ifade etti.