KATLİAMIN 8. AYINDA ANMA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
10 Ekim Ankara katliamının 8. ayında İzmir’de bir anma ve basın açıklaması gerçekleştirildi.
10 Ekim Ankara katliamının 8. ayında İzmir Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla bir anma ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilen anma saygı duruşu ile başlarken, “Ankara’yı unutma, unutturma”, “Onlara sözümüz barış olacak”, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” gibi sloganlar atıldı. İzmir Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını DİSK Ege Bölge Temsilcili Memiş Sarı okudu. Sarı açıklamasında 10 Ekim katliamından bugüne çok sayıda insanın bombalı saldırı ve çatışmalarda yaşamını yitirdiğini belirterek, “Gün geçmeden her gün patlatılan bombalar insanlığa yapılan en büyük saldırıdır. İktidar, ülkede barışı tesis etmek adına adım atmak şöyle dursun, savaşı, çatışmayı, kutuplaşmayı yükseltecek, gerginliği arttıracak politikalar izlemeyi tercih ediyor. Elbette bunun bilinçli bir tercih olduğunun farkındayız. AKP, şiddet ve çatışma ortamını kendi eliyle yaratmıştır. Çünkü 1 Kasım seçimleri öncesindeki kanlı ayların kendisini iktidara getirdiğini düşünmektedir” diye konuştu. AKP’nin bu durumun devamında başkanlık sistemini de kanla tesis etmek istediğini vurgulayan Sarı konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“net bir şekilde biliyoruz ki, ne onca istihbarata rağmen 10 Ekim katliamına göz yumulması ne de kaos ortamının büyütülme çabası başkanlık sistemi arzusundan bağımsız değildir. Mevcut haliyle diktatörlüğe dönüşmüş ve başkanlık sisteminin resmen değilse de fiilen uygulandığı parlamenter sistemin bile tatmin etmediği Cumhurbaşkanı, kendinden başka kimsenin söz sahibi olmadığı bir sistemin hayaliyle her şeyi göze almış durumda. Biz de emek, barış ve demokrasi güçleri olarak, diktatörlük uygulamalarına karşı bedeli her ne olursa olsun eşitlik ilkesini esas alan, özgür bir ülke mücadelemizi sürdürmekte kararlı olduğumuzu hatırlatmak isteriz.
AKP’nin, insanlarımızın ölümü üzerindeki sorumluluğu ortadayken bir yandan da kentlerimizi, doğamızı, ormanlarımızı, tarım ve yaşam alanlarımızı da talan ediyor. Ve tüm bunlara alışmamızı, unutmamızı istiyor. Biz ise biliyoruz ki, Ankara’da yitirdiğimiz canlarımız iktidarın bütün bu düşmanlıklarına karşı da oradaydılar. Karadeniz’de HES’lere, Ege bölgesinde RES’lere, altın madenlerine, Kürt illerinde ormanların yakılmasına karşı da seslerini yükseltiyorlardı, yükselteceklerdi. 10 Mayıs’ ta yitirdiklerimizi unutturmamak için, hem de dostlarımızın daha yaşanabilir bir dünya, daha yaşanabilir bir Türkiye çabalarına katkıda bulunmayı ve fidan dikmeyi istemiştik. Doğaya onların adlarıyla can vermeyi, anılarını çok uzun yıllar yaşatmayı amaçladık. Fakat onların isimlerini yaşatmamızdan bile korkanlar yine yasakçı zihniyet yasaklamış engel koymuşlardır. Tüm engellemeler baskı politikaları arttıkça biz yoldaşlarımıza, dostlarımıza, arkadaşlarımıza daha çok sahip çıkacağız. Ağaç katledenler yeni filizlerin büyümesine engel olamayacaklardır.
Umuyoruz ki biz bu ormanı er yada geç oluşturacağız. Bu orman devrimciler, emek dostları, barış ve demokrasi savaşçıları yaşamlarını yitirdikçe değil, yaşadıkça ve yaşamı güzelleştirdikçe büyüyecek, mücadelemizin soluğuna soluk katacaktır. Bugün burada, yaşamı savunma çabamıza omuz veren tüm dostlarımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz.
İzmir Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri olarak bir kez daha katliamların faillerinden ve işbirlikçilerinden hesap soracağımızın, emek, barış ve demokrasi mücadelesinde yitirdiklerimizin anılarını her daim yaşatacağımızın sözünü veriyoruz. Ölümler son bulsun, Emek, Barış, Demokrasi kazansın.”