İZMİR EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ’NDEN FORUM
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, düzenlediği forumda OHAL ve baskılara karşı mitingler ve iş bırakma eylemleri örgütleme kararı aldı.
İzmir’de Emek ve Demokrasi güçleri, “Neler yapabiliriz?” forumu düzenledi. Forumda ortak mücadelenin daha da yayılabilmesi için işyerlerine ve mahallelere taşınması önerileri sunuldu. Kartal Mitingine benzer bir mitingin İzmir’de de yapılması, iş bırakma eylemlerinin örgütlenmesi ve daha fazla kurumun da sürece katılması önerileri de forumda gündeme getirildi.
Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde yapılan foruma, Seferhisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, KESK’e bağlı sendikaların yöneticileri, işyeri temsilcileri, TMMOB’ye bağlı odaların temsilcileri, HDP, EMEP, BHH, Halkevleri temsilcileri, Alevi derneklerinin ve çok sayıda kitle örgütünün başkanları ve temsilcileri katıldı.
Forumda ilk sözü alan HDP PM Üyesi Coşkun Üsterci, AKP’nin darbe girişimini bahane ederek, kendi faşizmini yaratma noktasında ilerlediğini ifade ederek, “Adı isterse demokrasi cephesi olsun, isterse faşizme karşı birleşik cephe olsun, AKP iktidarının bizi karşı karşıya bıraktığı tehlikeye karşı hep birlikte göğüs gereceğimiz bir birlikteliği sağlamamız gerekiyor. Mevcut yapının daha genişletilmesi ve güçlendirilmesi gerekiyor. Hem kurumsal hem de bireysel katılımlarla daha hızlı hareket edilebilen bir sekretarya oluşturabiliriz. Meclis toplantılarını daha sık yapabiliriz, bunları daha sonra semtlere, mahallelere, işyerlerine yaygınlaştırabiliriz. Kartal’daki mitingin bir benzerini İzmir’de de yapabiliriz” dedi.
Tüm Bel Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Ulus Bozkır da, saldırıların devamının gelebileceğini söyledi. “Ciddi bir yönetim krizi var. Başkanlık sisteminin gelmesi gerekiyor bunun için de mevcut kamunun tasfiyesi gerekiyor. Bu tasfiyenin en önündeki engel de KESK’tir.” diyen Bozkır, “KESK’e yönelik özel bir operasyon var. Bundan dolayı KESK’i sahiplenmek gerek. KHK’lerde sadece kamu emekçilerinin tasfiyesi yok. Çok ciddi saldırılar da var, grevlerin ertelenmesi, yeni rant alanlarının açılması gibi. Bunu halka çok iyi anlatmamız gerekiyor. Bu anlamda KESK’in bölge mitingine bütün emek ve demokrasi güçlerinin ciddi bir şekilde katkı koyması gerekiyor. Bu İzmir halkının geniş bir şekilde örgütlenmesi sürecinin de bir başlangıcı olabilir” ifadelerini kullandı.
Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Şube Yöneticisi Mehmet Sağlam da döneme ilişkin taleplerin daha çok kapsayıcı olması gerektiğinin altını çizerek “İzmir gibi 4 milyonluk şehirde örgütlenmeyi buradan sağlamak mümkün değil. Bu çatı örgütünün hızlı bir şekilde ilçelere öncelikle yayılması kararı alınması lazım. Platformun bileşenlerinin ilçelere taşınması gerekiyor. Bunları yapamadığımız sürece ne bu kentin nabzını tutabiliriz ya da mücadelenin seyrini değiştiremeyiz. Önümüzdeki haftalar da asgari ücret tartışmaları başlayacak. Asgari ücretin arttırılması için yapacağımız mücadele ile değdiğimiz işçi ve emekçileri de OHAL’e karşı mücadeleye ve barış mücadelesine de katabiliriz. Beraberce kazanabiliriz” dedi.
Seferhisar Belediye Başkanı Tunç Soyer de İzmir’in tarih boyunca Türkiye’nin aydınlık yüzü olduğunu vurgulayarak şunları dile getirdi “İzmir bu iktidarın yıkılması için ilk sinyalleri verecek, kıvılcımı ateşleyebilecek bir kent olabilir. İzmir AKP’ye karşı bir direnç gösteriyor. Korku ikliminden en az payını almış bir kent İzmir. Bu tablo çok daha uzun soluklu bir mücadeleyi gerektiriyor. Biz bu toplumun değişiminin öncüleri olmak zorundayız. Gericiliğe ve muhafazakarlaştırmaya karşı mücadele etmeliyiz. Birbirimizin sorunlarına sahip çıkmamız gerekiyor. Kenetlenmeye ihtiyacımız var”