SANATÇILARDAN “UMUDU KESME YURDUNDAN” FESTİVALİNE DAVET
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından 1 Nisan Cumartesi günü düzenlenecek olan Umudu Kesme Yurdundan festivali öncesinde basın toplantısı gerçekleştirildi.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından 1 Nisan Cumartesi günü gerçekleştirilecek olan Umudu Kesme Yurdundan festivali öncesinde İzmir Mimarlık Merkezi’nde festival katılımcısı grup ve sanatçılar tarafından bir basın toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda sanatçılar adına Meltem Demir açıklama yaptı. Demir açıklamasında şunları söyledi:
“Biz müzisyenler bugün burada hayata güzellik katan ezgilerimizle, sesimiz ve yüreğimizle, insani duyarlılıklarımızla ülkemiz için, yarınlarımız için duyduğumuz kaygıyı ifade etmek ve itirazımızı yükseltmek için bir araya geldik.
Biz müzisyenler, ülkemizde kaygı verici gelişmelere tanık oluyoruz. Bir yandan sanat kurumlarında ve akademide tasfiyeler, yasaklanan konserler, devlet tiyatrolarında hangi oyunların oynayacağına karar verilmesinden sanat kurumlarında kendi anlayışına ters gördüğü sanatçıları görevlerinden uzaklaştırmaya varan uygulamalar sürmekte. Aynı tablo üniversitelerde akademisyenlere, bilim insanlarına yönelik baskıcı, sansürcü tutum ile devam etmektedir. Yargıdan emniyete devletin tüm kurumları iktidarın ihtiyaçlarına göre yeniden şekillendirilmektedir.
Toplumsal barış sağlanmadan, ülkemizdeki çatışma süreci son bulmadan;
Yargı başta olmak üzere, devleti oluşturan kurumlar demokratik ve adil bir sisteme doğru onarılmadan;
Kesimler arasında sürekli kışkırtılan kin ve düşmanlık, ötekileştirme, farklı hayat tarzlarına karşı yükseltilen ayrılıkçı söylem ve politikalar son bulmadan;
Seçim kanunu ve siyasi partiler kanununda katılımcı bir demokrasiyi güçlendirmeyi amaçlayan düzenlemeler yapılmadan;
Evrensel hak ve özgürlükleri ihlal eden tüm antidemokratik yasa ve kanunlar değiştirilmeden;
Kadın cinayetleri ve çocuk istismarı başta olmak üzere ülkemizde giderek artan taciz ve tecavüze, şiddete karşı etkin sosyal politikalar ortaya konmadan;
Sanata, bilime, düşünceye, akademiye, basına ve ifadeye gerçek anlamda bir özgürlük ve özerklik sağlanmadan;
Eğitim sistemi gerçekten bilimsel bir yaklaşım ile akla ve vicdana uygun bir şekilde, ideolojik kaygılardan uzak bir biçimde herkes için ulaşılabilir ve parasız hale getirilmeden; Kirli enerji politikaları ve yapılaşma gibi çevre karşıtı politikalar terk edilmeden;
Devlet, demokrasi ve adaleti eşit yurttaşlık hakkı temelinde herkes için güvence altına almadan;
Tüm kültür, inanç, kimlik, dil ve düşüncelere herhangi bir dayatma olmaksızın, anayasal eşitlik temelinde haklar sağlanmadan yapılacak bir referandumla sistem değişikliğine gidilmesinin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğine inanıyoruz.
Eşit olmayan koşullarda gerçekleştirilen bu referandumda içeriğe dair tartışmalar yürütülmeden, bir toplumsal barış ve hoşgörü ortamı yaratılmadan kamplaşmalara yol açan bir biçimde oylanacak olan maddelere bizler HAYIR diyoruz.
Toplumun kendileri gibi düşünmeyen kesimlerinin kaygılarına kulak vermek ve bu kesimleri ikna ederek bir toplumsal mutabakat yaratmak yerine tam tersine karşıt düşüncede olanların terörist ilan edildiği, gerilim ve ayrışmaların körüklendiği, kutuplaştırıcı siyasal söylemlerle içinin boşaltıldığı bir referandum ile toplumun süreçten rahatsız kesimlerinin iradesinin zapturapt altına alınmasına hayır diyoruz.
Referandum sonucunun Evet olmasıyla, OHAL’in verdiği yetkilerle hukuku ayaklar altına alan, çıkardığı KHK’lerle kendisine muhalif olarak gördüğü insanları işinden atan, yarattığı korku ortamında baskı altına alan, geleceği, işi ve yaşamı hakkında yarattığı tehditlerle korku ve belirsizliğe mahkûm eden, terörist olarak damgalayan bir iktidarın yetkilerinin daha denetimsiz hale geleceğini apaçık gördüğümüz için hayır diyoruz.
Bizler özgürce sanatımızı, müziğimizi icra etmek istiyoruz. Herhangi bir kısıtlama ve yasakla karşılaşmadan düşüncelerimizi özgürce ifade etmek istiyoruz. Üretimlerimizin toplumla buluşması sürecinde herhangi bir engelleme ya da müdahaleye uğramadan yaşamın içinde sanatımızla var olmak istiyoruz. Aklın, vicdanın, sağduyunun hâkim olmasını, insanlar arasında kamplaşmalara ve düşmanlaşmaya yol açan siyasetin son bulmasını istiyoruz. Herkes için özgürlük, herkes için adalet, herkes için demokrasi istiyoruz. Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinin onurlu yurttaşları olarak yaşamak istiyoruz. Bizler müzisyen duyarlılığımızla sözümüzü söylemek, sesimizi yükseltmek, toplumun itirazları ve kaygıları olan kesimlerinin sesi olmak, umutsuzluk ve kararsızlığa düşen insanlara bir umut olmak istiyoruz. Bu amaçla sevgiyi, dostluğu, neşeyi, itirazlarımızı ve düşlerimizi müziğimizle paylaşmak üzere 1 Nisan Cumartesi günü saat 16.00’da UMUDU KESME YURDUNDAN adıyla 15 müzik grubunun sahne alacağı bir konser düzenleyeceğiz. Referandumda evet ya da hayır diyecek olan veya sandığa gitme konusunda kararsız olan tüm halkımızı biz müzisyenlerin duyarlılığına ve ezgilerine kulak vermeye, müziği paylaşmaya davet ediyoruz.”