GÖZALTILAR İZMİR’DE PROTESTO EDİLDİ

İşlerine iade edilme talebiyle açlık grevini sürdüren Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın gözaltına alınmaları, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasıyla protesto edildi.

KHK ile işlerinden ihraç edilen ve işe iade talebiyle Ankara’da açlık grevini sürdüren Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın yanı sıra Eğitim-Sen Kadın Sekreteri Ebru Yiğit’in gözaltına alınmaları, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından basın açıklamasıyla protesto edildi. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilen açıklamada “Nuriye, Semih yalnız değildir”, “Faşizme karşı omuz omuza” gibi sloganlar atıldı. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını TMMOB İKK Dönem Sekreteri Melih Yalçın okudu. Yalçın açıklamasında, AKP’nin hafta sonu gerçekleştirdiği 3. Olağanüstü Genel Kurulu ile partili tek adam rejimini biraz daha kurumsallaştırdığını ve kongrenin temel sloganı olan “demokratikleşme” vaadinin koca bir yalandan ibaret olduğunun 24 saat bile geçmeden kanıtlandığını ifade ederek, “KHK’larla ihraç edilen ve işlerine iade talebiyle özgür iradeleriyle başlattıkları haklı ve meşru açlık grevinin 75. gününde Eğitim-Sen üyeleri Semih Özakça ve Nuriye Gülmen, evlerine yapılan baskınla gözaltına alınmışlardır. Gözaltı gerekçesi film senaryolarını aratmayacak türden, ‘Gezi ayaklanması ya da Tekel direnişi gibi olayları tetikleyebilir’ şeklindedir. Ortaçağ karanlığına dönüş bu olsa gerek! Olasılıklar üzerinden insan yaşamını tehlikeye atacak şekilde, gözaltılar, tutuklamalar yapılması olağanlaştırılmaktadır” dedi. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevinin en kritik aşamasında olduklarını ifade eden Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yaşamlarını tehdit eden gözaltı derhal sonlandırılmalıdır. Zorla müdahale, zorla besleme bir ihtimal olarak dahi düşünülmemelidir. Aksi halde; KHK’lar ile yüzbinlerin yaşamlarını cehenneme çeviren AKP Hükümeti, gözaltı nedeniyle Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın sağlıklarına yönelik gelişecek tüm olumsuzluklardan ve riskten sorumlu olacaktır.

Yine Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Ebru Yiğit, Almanya Öğretmenler Sendikası (GEW) Kongresi için yurt dışında olduğu bilinmesine rağmen, geçtiğimiz hafta evi basılmış ve suçlu gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Ebru Yiğit gözaltına alınacağını bilmesine rağmen herhangi bir endişesi olmadığı için 21 Mayıs tarihinde Türkiye’ye dönmüş ve gözaltına alınmıştır.
Siyasi iktidar ve onun denetimindeki emniyetin hukuksuz uygulamalarını kabul etmek mümkün değildir. Eğitim Sen’i iktidarın belirlediği sınırlar içinde hapsetmeye, hizaya getirmeye çalışanlar büyük bir yanılgı içindedir. Kamuoyu Eğitim Sen’i de, yürüttüğü kadın mücadelesini de gayet iyi tanımaktadır. Ebru Yiğit derhal serbest bırakılmalıdır.
Ne üzücü ki Nuriye ve Semih’in gözaltılarını protesto için 13.30’da Yüksel Caddesinde yapılan basın açıklamasından sonra ailelerinin dönüşümlü açlık grevi yapma isteğine de polis tahammül edemedi ve gaz bombalarıyla saldırdı. Yüksel Caddesi eylem ve etkinliklere kapatıldı. Saldırı ile birlikte 4 kişi daha gözaltına alındı.
Nuriye ve Semih’in sağlık durumlarından endişe duyuyoruz. Ailelerine ve dayanışma için orada olanlara yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz, bir an evvel gözaltıların serbest bırakılmasını istiyoruz.
OHAL hukuksuzluğunun arkasına sığınılarak yapılan polis baskınları ve gözaltılar, söz konusu baskınların biçimi, tamamen haklı mücadelemizi yıpratmaya ve kamuoyunun kafasında soru işaretleri oluşturmaya yöneliktir.
Gözaltıları kınıyor, siyasi iktidarı bir kez daha hukuksuzluklara, baskılara, saldırılara son vermeye, ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine dönmelerini sağlamaya çağırıyoruz.

Eğitim Sen üyeleri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ve Eğitim Sen Kadın Sekreteri Ebru Yiğit ve tüm gözaltılar derhal serbest bırakılsın.
Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi yürüttüğü için açığa alınan, ihraç edilen yönetici ve KESK üyelerinin işe iade talepleri kabul edilmelidir.
Ülkeyi giderek tek parti rejimine ve diktatörlüğün hukuku haline gelen OHAL derhal kaldırılmalı, demokratikleşmenin yolu açılmalıdır.”