EMEK VE MESLEK ÖRGÜTLERİNDEN KUDÜS PROTESTOSU
TMMOB, KESK, DİSK ve TTB tarafından 10 Aralık 2017 tarihinde bir basın açıklaması gerçekleştirilerek ABD’nin, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması protesto edildi.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, KESK İzmir Şubeler Platformu, DİSK Ege Bölge Temsilciliği ve TTB tarafından MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında “Filistin halkı yalnız değildir”, “Katil İsrail, işbirlikçi AKP”, “ABD elini Ortadoğu’dan çek” gibi sloganlar atıldı. Dört kurum adına basın açıklamasını KESK İzmir Şubeler Platformu’ndan Mustafa Güven okudu. Güven açıklamasında, ABD’nin, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasının Siyonizme, Filistin topraklarında bir devlet vaat eden Balfour Deklarasyonu’nun yüzüncü yılına denk geldiğine işaret ederek, “Bu adımlar sömürgeci ve işgalci politikalar sonucunda hâlihazırda bir yangının içinde olan Ortadoğu’daki ateşin büyümesi demektir. ABD’nin amacı, Ortadoğu’da sürmekte olan savaş ve çatışmaları yaygınlaştırmak, istikrasızlığı derinleştirmektir” dedi. Güven açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Filistin halkı, tarih boyunca Kudüs’ü çok kültürlülüğü, çok sesliliğiyle, farklı dinlere ait ibadethaneleriyle sahiplenmiştir. ABD emperyalizmi ise bu hamlesiyle, bölgedeki temsilcisi olan İsrail devletinin Kudüs’ü tek tipleştirmesine, kültürel olarak yoksullaştırmasına önayak olmaktadır.
Kudüs, aynı zamanda direnişin, intifadanın başkentidir. Filistin halkı on yıllardır bütün dünyanın gözü önünde zulme, baskıya ve ayrımcılıklara direnmektedir. Türkiye halkları, geçmişte olduğu gibi bugün de Filistin halkının yanındadır.
Taşeronlaşmaya karşı çıkan işçiler, hukuksuz ihraçlara karşı mücadele veren kamu emekçileri, şiddete ve tacize hayır diyen kadınlar, gerçekleri yazdığı için tutuklanan gazeteciler, barış isteyen akademisyenler, ırmağına, ormanına ve kentine sahip çıkanlar… Hepimiz Filistinliyiz, Hepimiz İsrail’e karşı direnişin bir parçasıyız.
Filistin direnişi bir turnusol kâğıdı görevi görmektedir. Bir yandan İsrail ile ticaret yapan çevreler, diğer yandan İsrail protestoları düzenlemektedir. Onlar kurtla kuzuyu yiyip, çobanla ağlayanlardır. Türkiye’de devam eden OHAL, Kürt halkının seçtiği belediyelere kayyum atanarak iradelerinin yok sayılması, vekillerinin tutuklanması İsrail politikalarını hatırlatmaktadır. Kendi vatandaşlarına zulüm ve ayrımcılık uygulayanlar Filistin halkının gerçek dostu olamazlar.
AKP hükümeti, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan anlaşmalara çok önceden imza atmıştır. İsrail ile çok sayıda ticari, askeri ve teknolojik ortaklık yürütmektedir. AKP iktidarı ve öncülleri, tüm maddi ve manevi varlıklarıyla ABD ve NATO ekseninde İsrail’in destekçisi olmuşlardır. Oysa Filistin halkına destek vermek için atılacak ilk adım, İsrail ile bütün ticari, askeri, diplomatik ilişkileri kesmektir.
Farklı millet ve inançlardan işçilerin bir arada özgürce yaşayabileceği bağımsız, demokratik ve laik Filistin’e olan özlemimizi hatırlatarak, Filistin halkıyla dostluğumuzu geliştireceğimizi bir kez daha ilan ederiz. Yüreğimiz, Tel Aviv sokaklarında Netanyahu ve Trump’ın saldırganlıklarına karşı sesini yükselten İsrailliler ile, Gazze’de, Kudüs’te, Batı Şeria’da direnen Filistinlilerle, dünyanın her yerinde işgalci ve sömürgeci politikalara karşı başkaldıran halklarladır.”
