GÖZALTILARA İLİŞKİN BASIN TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, İzmir’de gerçekleşen gözaltılara ilişkin bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
İzmir’de dünden bu yana aralarında KESK MYK üyesi Elif Çuhadar’ın ve HDP üyelerinin yer aldığı 42 kişinin gözaltına alınmasının ardından İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından bir basın toplantısı gerçekleştirildi. Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube’de gerçekleştirilen toplantıda İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Çağdaş Topal yaptı. Topal açıklamasında, gözaltılara, 2014 yılında İzmir’de yapılan bir panele katılmaları gerekçe gösterildiğini ifade ederek, “TTB yöneticilerinin denetimli serbestlikle serbest bırakılmalarının hemen ertesi günü bu operasyonun yapılması ve Emek ve Demokrasi Güçleri’nin hedef alınması tesadüf olmayıp aksine sistematik saldırıların devamı niteliğindedir. Emek ve barış mücadelesi yürütenlere yönelik gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklama operasyonları, sindirme ve kriminalize etme amaçlıdır” dedi. Topal açıklamasını şöyle sürdürdü:
“OHAL’in kendisinin anayasal düzeni korumaya yönelik olduğu iddiasına rağmen AKP, OHAL’i anayasal hakları ortadan kaldırmak için kullanmaktadır. OHAL, iktidara istediğini yapma ve siyasal hedeflerine uygun zemin yaratma keyfiyeti veren bir araca dönüştürülmüştür.
2014 yılında izin verilen, tamamen düşünce ve ifade özgürlüğü, barışçıl gösteri ve toplanma hakkı kapsamında yapılan bir etkinliğin gerekçe gösterilerek 28 arkadaşımızın sabah evleri basılarak gözaltına alınması, OHAL’in kullanılma amacını bir kez daha gözler önüne sermiştir. OHAL, AKP’nin elinde bir yargı sopasına dönüşmüş, umarsızca ve pervasızca savrulmaktadır.
AKP’nin ne OHAL sopası ne de diğer faşizan politikaları, bizleri emek, demokrasi ve barış mücadelesinden alıkoyabilir. “Hukukun üstünlüğü” sıralamasında 113 ülke arasında Türkiye’yi 101. sıraya getirenlere düşünce ve ifade özgürlüğünü hatırlatmamızın bir etkisinin olmayacağını biliyoruz. Ancak temel hak ve özgürlüklerin bu kadar pervasız biçimde ayaklar altına alınmasını kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Düşünce ve ifade özgürlüğü, dönemsel politikalar uğruna ezilip geçilecek, yok sayılacak haklardan olmayıp yüzlerce yıllık mücadeleler ve ödenen bedellerle güvence altına alınmışlardır. İktidar, hukuku hiçe sayarak suç işlemekten vazgeçmelidir.
Gözaltı ve toplu tutuklama furyasını şiddetle kınıyoruz. Gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı, hukuk tanımaz saldırılara son verilmelidir.”