İZBAN’DAKİ TARİFE DEĞİŞİKLİĞİ KAMU YARARINA DEĞİLDİR, GERİ ÇEKİLSİN
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İZBAN’da 15 Şubat 2018 tarihinde yürürlüğe girecek olan ve mesafeye göre ücretlendirmeyi öngören tarifeye ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Kentimiz kamuoyunun bildiği üzere, kentin kuzey-güney hattındaki raylı sistemi kullanan İZBAN, İzmir’in ulaşım yükünün büyük bir kısmını çekmektedir. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde 15 Aralık 2017 tarihinde alınan kararla İZBAN’da 15 Şubat 2018 tarihinden itibaren yeni bir ücretlendirme tarifesine geçilecek. Yeni tarifeyle, 136 kilometre uzunluğundaki ve 40 istasyondan oluşan hatta 25 km. üzerindeki yolculuklar için standart ücretlendirme haricinde, gidilen her bir kilometre için 7 kuruşluk bir ödeme öngörülüyor.
Hepimiz biliyoruz ki; özelliklerde kentlerde ulaşım yurttaşlar için temel bir hak, belediyeler için kamusal bir görevdir. Bu nedenle bu temel hakka kentte bulunan bütün yurttaşların kolaylıkla ulaşabilmesi, belediyelerin de konforlu ve hızlı bir ulaşım hizmetini en ucuza hatta mümkünse ücretsiz olarak sağlaması sosyal belediyeciliğin esasıdır. Bu nedenle ulaşım hizmeti veren kamu kurumlarının bu hizmetten kâr elde etmesi beklenmez. Bu çerçevede ulaşım hizmetinin çeşitli kamu kaynaklarından sübvanse edildiği örnekleri de çoktur.
Bu anlayışla bakıldığında İZBAN’da uygulamasının 15 Şubat’ta başlayacağı belirtilen yeni tarifenin İzmirli yurttaşlarımızın temel hakkı olan ulaşım hakkını kullanmalarında zorluklar çıkaracağı açıktır ve bu nedenle kamu yararına olmayan bu uygulamadan vazgeçilmelidir.
İzmir kent içi ulaşımında yoğunluk ve sorunlar gün geçtikçe artmaktadır. Ulaşımda kullanılan uzun seferlerin yerine aktarma seferlerine geçilmesinin yanı sıra deniz ulaşımının kent ulaşımına sık seferlerle katkı sunamaması nedeniyle kent içi ulaşımın çok önemli bir yükü İZBAN’a yüklenmiştir. Ancak İZBAN’ın yükü o kadar artmıştır ki, kentin kuzey-güney hattında bulunan demiryolunu kullanan İZBAN günün hemen her saatinde yoğun olmakta, özellikle sabah ve akşam saatlerinde izdiham yaşanmakta, bu durum yurttaşlar açısından gün geçtikçe çileye dönüşmektedir.
Yeni tarifeyle İZBAN’a binerken ulaşım kartlarından en uzak mesafeye göre para çekilecek, yurttaşların indikleri istasyondan çıkarken geri yükleme validatörlerine kartlarını okutmalarıyla varsa geri yükleme sağlanacaktır. Böylelikle hem girişte hem çıkışta validatörler önünde kuyruk ve karmaşa yaşanacaktır. Kartlarını çıkışta unutkanlık vb. çeşitli sebeplerle validatöre okutamayan vatandaşların parası haksız yere belediye kasasına girecektir.
Özellikle en baştan şunu belirtmek isteriz ki, kent içi ulaşımında özellikle raylı sitemde mesafeye göre ücretlendirme sosyal belediyecilik anlayışıyla bağdaşmayan bir yaklaşımdır.
Bu uygulama ile belediye, İzmirli yurttaşlara “zorunlu olmayan dışarı çıkmasın, kent içi ulaşım hizmetlerini meşgul etmesin” demek istemektedir. Oysaki kent içi ulaşım aynı zamanda kent kültürünün çok önemli bir parçasıdır. İnsanlar kent içinde uzak mesafelere kolaylıkla ulaşamaz, gettolarda yaşamaya zorlanırsa o kentte kent kültürü oluşamaz, yaygınlaşamaz.
İstanbul, Ankara gibi sosyal belediyecilik iddiası olmayan, rantçı belediye anlayışının hâkim olduğu illerde uygulanan bu yöntemin sokakta yaşamayı seven insanlardan oluşan İzmir’e yakışmadığını düşünüyoruz.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu olarak, İzmir Büyükşehir Belediyesini kentlinin ulaşım hakkına, bütçesine, kent kültürüne zarar verecek ve kamu yararı olmadığı açık olan bu ücret tarifesinden vazgeçmeye, öğrenciler, işçiler, iktidarın politikalarıyla zaten ziyadesiyle yoksullaştırılmış kitlelerin üzerindeki ekonomik baskıya katkı sunmamaya davet ediyoruz.
TMMOB İZMİR İL KOORDİNASYON KURULU