İSTİNYEPARK İNŞAATI, HUKUK DIŞI MANEVRALARLA SÜRÜYOR

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İstinyePark inşaatının tüm mahkeme kararlarına rağmen hukuk dışı manevralarla ve Balçova Belediyesi’nin göz yummasıyla devam etmesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

İSTİNYEPARK İNŞAATI, HUKUK DIŞI MANEVRALARLA SÜRÜYOR

  • İstinyePark projesinde geldiğimiz son süreçte Balçova Belediye Başkanı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ortaklaşa halkı kandırmış ve basın açıklamamız sabote edilmiştir.

İstinyePark Otel ve AVM projesi için daha önce mahkeme tarafından plan değişikliklerinin iptali yönünde karar alınmıştır. Plan iptalinden bir ay sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, iptal edilen imar planının aynısını alelacele tekrar onaylamış ve bu sürede belediye, durdurması gereken inşaatı durdurmamıştır. Bu kararın hemen bir ay sonrasında da İstinyePark Otel ve AVM Projesi için verilmiş ÇED olumlu raporuna karşı açılan 2017/1710 E. Sayılı davada, İzmir 2.İdare Mahkemesi’nin 11.07.2018 tarih 2018/1064 sayılı kararı ile ÇED raporu iptal edilmiştir. Bu durumda mahkemenin kararının ve ÇED yönetmeliği gereği projenin ruhsat işlemlerinin ve inşaatının, ruhsatını veren Balçova Belediyesi tarafından durdurulmasının zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu konuda Balçova Belediyesi’ni hem yazılı hem de yaptığımız basın açıklamasıyla uyarmıştık.

Geldiğimiz son süreçte Belediye’nin iptal edilen ÇED raporu gereği ruhsatı iptal etmesi ve inşaatı durdurması için geçerli 30 günlük süre bugün itibariyle dolmuştur. Bu kapsamda bilindiği üzere kamuoyu ile İzmir’e Sahip Çık Platformu olarak 1998 yılından bugüne bir kamu arazisinde yaşanan hukuksuzluk ve peşkeşleri madde madde yazarak kamuoyunu bugün gerçekleştireceğimiz belediye önündeki basın açıklamasına çağırmıştık. Ancak açıkça söylemek gerekir ki, Balçova Belediye başkanı bizzat konuyla yakından ilgilenmiş, hukuki olarak hiçbir karşılığı olmayan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden aldığı bir belgeyi bu sürede elden ele dolaştırarak halkı yanlış yönlendirmiş ve belediye önünde gerçekleştireceğimiz basın açıklamamızı sabote etmiştir. Bakanlığın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne görüş bildirdiği bu belgede, ÇED raporu öncesinde verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı için herhangi bir yürütmeyi durdurma veya iptal kararı olmaması halinde bu karara esas proje alanı sınırları içerisinde olmak kaydıyla proje tanıtım dosyasında yer alan iş ve işlemlerin yapılabileceği belirtilmiştir. Bahsedilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı, 6165 ada 6 parsel için verilmiş ve bugünkü proje alanı olan 6165 ada 8 parselin bütününü kapsamamakta olup bahsedilen kararın herhangi bir geçerliliği yoktur. Bu görüş üzerinden işlem yapmaya kalkmak da bir suçtur.

Bu suçun önüne geçmek adına kent için önemli kazanımlar olan yargı kararlarının yerel yönetim tarafından uygulanması bir zorunluluktur. Ancak görüyoruz ki, bu sorumluluk yerine halkı kandırma yöntemleriyle suç işlenmeye devam edilmektedir. Diğer taraftan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da bu sürece dâhil olmuş ve hukuki anlamda bir karşılığı olmayan belgeyle belediyeye eski tarihte alınmış ÇED gerekli değildir kararının geçerli olacağı üzerinden işlem yapılmaması yönünde görüş vermiştir. Ancak söz konusu belgede bahsi geçen karar, kapasitesi ve sınırı bugün aynı olmayan proje için verilmiştir. Mahkemenin iptal kararında 301.185,22 m² kapalı inşaat alanlı AVM ve 211 oda kapasiteli otel projesinin ÇED Yönetmeliği’ne tabi olmasının yanında 3194 sayılı İmar Kanunu’nun getirdiği kurallara da tabi olduğundan ve dolayısıyla imar planı iptal kararının bağlayıcılığından söz edilmiştir. İki farklı idari işlemde de mahkeme kararları ruhsatın dayanaklarının iptali yönünde karar almıştır. Dolayısıyla mahkeme kararının gereği olarak inşaatın durdurulması, ruhsatın iptal edilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak, bugün belediye önüne gitmedik. Çünkü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İl Müdürlüğü ile Balçova Belediyesi Başkanı’nın mahkeme kararını yerine getirmek yerine halkı kandırmak için ortaklaşa yaptıkları oyunları kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı duyduk. Ancak gerekli işlemler taraflarca gerçekleştirilmezse kurumlara yönelik gerekli hukuki işlemleri yapacağımızı belirtmiştik. Yargının verdiği iptal kararları düşünüldüğünde nihai olarak inşaatın yıkımına gidecek olan bu süreçte son süratle devam eden İstinyePark projesi hakkında yıkım kararı alındığında oluşacak olan tazminat yükünün sorumlusu yalnızca planları ve ÇED raporunu onaylayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı değil, bu süreçte inşaatı durdurmayarak kamu zararını artıran Balçova Belediyesi de olacaktır. Dolayısıyla gerekli hukuki işlemleri başlatıp yine belediye önünde ilerleyen günlerde basın açıklamamızı gerçekleştireceğiz. Bizzat bir şirketin çıkarları uğrana işlem yapmamakta direten kurumlar kamu zararı yaratmakta ve kabul edilemeyecek suçlar işlemektedir. Kente ve halka karşı işlediğiniz suçlardan vazgeçin, yargı kararlarının gereklerini yerine getirin!