GRUP YORUM, ÇHD’Lİ AVUKATLAR VE MUSTAFA KOÇAK İÇİN ÇAĞRI

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla açlık grevi ve ölüm orucunda olan Grup Yorum üyeleri, ÇHD üyesi avukatlar ve Mustafa Koçak’ın durumlarına dikkat çekerek duyarlılık çağrısında bulundu.

Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleşen basın açıklamasında İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına KESK İzmir Şubeler Platformu Yürütmesinden Mustafa Güven konuştu. Güven, 240 gündür açlık grevinde, 40 gündür ölüm orucunda olan Grup Yorum üyesi İbrahim GKöçek, 239 gündür açlık grevinde olan Helin Bölek, 225 gündür açlık grevinde olan Mustafa Koçak’ın sağlık durumlarının kritik aşamaya geldiğine dikkat çekerek, “Grup Yorum’un davası, Türkiye hukuk tarihine yazılacak, dudak uçuklatan usulsüzlüklerle, ÇHD üyelerini 159 yıl hapis cezası ile cezalandıran, Barış Akademisyenlerine en fazla ceza veren, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen yeniden yargılanma taleplerini reddeden İstanbul 37.  Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülmektedir. Mahkemenin Başkanı ise,  kamuoyu tarafından daha önce Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder’e acil koduyla verdiği mahkûmiyet kararıyla tanınmıştır. ÇHD’li avukatlar da, hiçbir maddi delil olmadan, sadece itirafçı ve gizli tanık beyanlarıyla ağır cezalara mahkûm edilmişlerdir” dedi. Bu koşullarda, ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve 8 ÇHD üyesi avukatın da, hem Grup Yorum’la dayanışmak hem de kendi yargılamalarındaki hukuksuzluklara dikkat çekmek ve bütün toplumu esir almış olan yargılama krizine kalkan olmak için açlık grevine başladıklarını belirten Güven sözlerini şu şekilde sürdürdü:

 “Yargı, tamamıyla yürütmenin, muhalefet üzerindeki sopasına dönüşmüştür. Örnek olarak Gezi davası, Cumhuriyet Gazetesi davası, HDP’li seçilmişlerin davalarını anmamız yeterlidir.

Grup Yorum ve üretim alanları olan İdil Kültür Merkezi’nin çalışmaları, yıllardır polis baskısı ve yasaklarla engellenmektedir. Üyeleri sürekli gözaltına alınmakta ve tutuklanmaktadır. Açlık grevinde olan Grup Yorum üyeleri bu baskı ve konser yasaklarının son bulmasını, arkadaşlarının isimlerinin ‘terör listelerinden’ çıkarılmasını ve serbest kalarak türküler söylemeye devam etmek istemektedirler.

Diğer yandan sadece bir itirafçı beyanına dayanarak müebbet hapse mahkûm edilen Mustafa Koçak, davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkemede yeniden görülmesini talep etmektedir.

Avukatlar, Grup Yorum ve Mustafa Koçak’ın taleplerinin kabul edilmesini ve yargının, muhalefeti sindirme aracı olarak kullanılmasına son verilmesini, bu bağlamda:

  1. Tek başına gizli tanık ve türlü vaatlerle devşirilen itirafçı beyanlarına dayanarak hüküm kurulmasına son verilmesini, gizli tanıklık uygulamasının kaldırılmasını,
  2. Bu tür sözde delillerle tutulan bütün siyasi mahpusların tahliyesini ve bu yargılamaların bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılmasını,
  3. Masumiyet karinesinin yok sayılması ve yargısız infazlara vize vermek anlamına gelen, İçişleri Bakanlığı’nın, ‘Terör Listeleri’ uygulamasına son verilmesini,
  4. Ağırlaştırılmış müebbet hapis infaz rejimine ve ömür boyu hapis cezası uygulamasına son verilmesi, infaz rejiminde, uluslararası hukuka uygun yeni bir yasal düzenleme yapılmasını,
  5. Bütün hasta ve yaşlı mahpusların derhal serbest bırakılmasını

 

talep etmektedirler. Sivas katliamı hükümlüsünü yaşlılık ve hastalık nedeniyle affedenler, içerideki binlerce hasta ve yaşlı mahpusu görmemektedir. Cezaevlerinden her gün cenazeler çıkmaktadır. 80-90 yaşında ya da ağır hasta mahpuslar ölümü beklemektedir.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak bizler, bütün muhalefetin, emekçilerin, Kürt halkının üzerinde bir zulüm makinesine dönen ve bütün baskı politikalarına hukuk elbisesi giydirmenin aracı haline getirilmiş olan yargı mekanizmasına ve mevcut hapishane politikalarına dair bu haklı taleplerin yerine getirilmesini istiyoruz.

Açlık grevleri ve ölüm oruçları, ülkemiz tarihinde çok acı izler bırakmıştır. Bu acıların bir kez daha yaşanmasını istemiyoruz. Hiçbir şeyin yaşamdan daha kutsal olmadığını düşünen bizler, elimiz yüreğimizde, açlık grevleri ve ölüm oruçlarının, olası ölüm ve geri dönüşü olmayan sakatlıklar yaşanmadan bir an önce sona erdirilmesini diliyoruz.

Bu vesileyle Mustafa Koçak’ın sağlık durumuna özel olarak vurgu yapmak istiyoruz: Bir kişinin iyilik hali içinde olduğunu söyleyebilmek için genel olarak beden kitle endeksinin % 20’nin altına inmemesi beklenir. Oysa Mustafa Koçak’ın açlık grevi eylemini ölüm orucu dönüştürdüğü tarihte (30 Eylül 2019) yapılan ölçümlerde beden kitle endeksinin % 12,72 olduğu öğrenilmişti. Ancak o tarihten bu yana kilo kaybıyla ilgili herhangi bir sağlıklı bilgi alınamadığı için ve üzerinden geçen süre de göz önüne alındığında Mustafa Koçak’ın yaşam riskinin daha da arttığını söyleyebiliriz. Savcılıklara defaten yapılan başvurulara rağmen Mustafa Koçak’ın bağımsız hekimlerce izlenmesi talebi de kabul edilmemiştir. Sağlık Bakanlığını görevlendirdiği hekimlere ise olağanüstü güvenlik önlemleri altında, hasta hekim arasında olması gereken mahremiyete ve etik ilkelere uygun olmayan koşullarda izlem ve muayene dayatıldığı için Mustafa Koçak muayeneyi kabul etmemektedir.

Sonuç olarak AKP iktidarının, ülkemizi, sanatçılarımızı ve avukatlarımızı getirdiği yer burasıdır. Bu politika ve uygulamalara bir an önce dur denilmez ise daha vahim sonuçların yaşanması olasıdır.  Bu nedenle Grup Yorum üyelerinin ve ÇHD’li avukatlarımızın taleplerinin hayat bulmasını istiyor, çok daha geç olmadan açlık grevlerine ve ölüm oruçlarına dair yetkilileri ve tüm kamuoyunu duyarlı olmaya davet ediyoruz.

Grup Yorum, yeniden halkın türkülerini söylesin,

Avukatlar, yeniden emekçilerin-ezilenlerin davalarına baksın diyoruz.”

Açıklamaya katılan HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de söz alarak, uzun yıllar direnenlerin sesi olan Grup Yorum’un ve diğer tutsakların sesine güç vermenin, herkesin görevi olduğunu ifade etti.