TOPLANMA ALANLARI NİTELİKSEL OLARAK YETERLİ Mİ?
Ülkemizin deprem kuşağında olduğu bilinen bir gerçek iken ve özellikle yıkıcı etkisiyle hafızalarımızda acı bir şekilde yer edinen 21 yıl önceki Marmara Depremi sonrası yasal ve yönetsel olarak bazı önlemler alınmaya çalışıldığı belirtilmesine karşın, yakın tarihte yaşanan birçok depremde olduğu gibi 30.10.2020 tarihinde Ege Denizi’nde gerçekleşen ve ağırlıkla İzmir’i etkileyen deprem de, alınan önlemlerin yetersiz olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Afet önlemlerinin bir adımını da afet sonrası güvenli alanlarda toplanma alanlarının hazır hale getirilmesi oluşturmaktadır. İzmir Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü koordinasyonunda ilgili kamu kurumları ile beraber İzmir’in 30 ilçesinde toplamda 1644 adet toplanma alanı belirlendiği ve sonrasında bu alanların e-devlet, İzmir Toplanma Alanları, Bizİzmir gibi platformlardan da yayınlandığı bilinmektedir. 30.10.2020 tarihinde yaşanan deprem sonrası yıkılan binaların yoğunlaştığı İzmir ili, Bayraklı ilçesi, Adalet Mahallesi, Manavkuyu Mahallesi ve Mansuroğlu Mahalleleri’nde belirlenen ve söz konusu platformlarda yayınlanan “Afet ve Acil Durum Toplanma Alanları” haritasında işaretli olan toplanma alanları ile toplanma alanı olarak belirlenmemiş olmakla birlikte, saha çalışması sırasında toplanma alanı olarak kullanılan alanlar gözlemsel ve niteliksel olarak yeterlilikleri yönüyle incelenmiştir.
Açıklama ve ekindeki rapora linkten ulaşabilirsiniz http://spoizmir.org/toplan-ma-alanlari-niteliksel-olarak-yeterli-mi/