İZMİR EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ TARAFINDAN 30 EKİM DEPREMİNE İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

DAYANIŞMAYI DEĞİL DEPREMİN FELAKETE DÖNÜŞMESİNİ ENGELLE!

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından 11.11.2020 tarihinde İzmir’de 30 Ekimde yaşadığımız deprem felaketine ve sonrasında yürütülen çalışmalara  dair  gözlemler ve bundan sonraki sürece ilişkin değerlendirmelerin paylaşıldığı bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri yürütmesi olarak; TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfü Çamlı, İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Özgür Yılmazer, KESK Dönem Sözcüsü Necip Vardal   tarafından; alanda yürütülen çalışmalar, teknik ve yardım destek çalışmalarına yönelik bilgilendirmeler, hasar tespit çalışmaları ve geçici barınma alanlarına yönelik tespitlerin paylaşıldığı konuşmalarının ardından Emek Demokrasi Güçleri adına  basın açıklaması DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı tarafından okundu.

Deprem sırasında hayatını kaybeden yurttaşlarımızın acısını paylaşırken, Bayraklı ve Bornova’nın bu derece etkilenmesinin neden ve sonuçlarına yönelik politikalar ve uygulamalar ile sorumluların açığa çıkarılmasına ilişkin sürecin takipçisi olunacağı ve mücadelenin sürdürüleceği ifade edildi.

Deprem sonrası çalışmalarda alanda ilk göze çarpanın plansızlık ve koordinasyonsuzluk olduğu ifade edilirken; bu sürece destek olmaya çalışan yerel yönetim ve uzman personeli ile meslek örgütlerinin süreçten dışlanmaya çalışıldığı belirtildi.

Ülkemizde depremlerden kaynaklanan tahribatın üzerinin kolayca örtülemeyeceği ifade edilen açıklamada; deprem sonrasında çadır alanlarında gösterilen dayanışmanın önemine dikkat çekildi. İzmir halkının gösterdiği örnek dayanışma ve yardım çalışmalarına karşın Covid ve güvenlik gerekçesi ile gönüllülerin alandan çıkarıldığı ifade edilerek; engellenmek istenen İzmir Halkının Dayanışmasıdır denildi. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri; İzmir halkının dayanışma konusunda sergilediği örnek tutumun sürmesi için elinden geleni yapacaktır ifadesi kullanıldı.

Depremin yaralarını sarmak uzun bir süreç gerektirdiği, bu nedenle binaların gerçek anlamda hasarlarının tespit edilmesi, deprem nedeni ile yeni rant alanlarının ortaya çıkarılmasına yönelik süreçlerinin engellenmesi, sürecin yönetiminin kısa, orta uzun vadede gerçekçi programlar ile ele alınmasının öneminden bahsedildi.

Hasarlı kamu binaları ve işyerlerinde çalışmaya izin verilmemesi, alanın afet bölgesi ilan edilmesi, envanter çıkarılması, yurttaşlarımızın sağlık ve barınma koşulları ve güvenliğinin sağlanması, TMMOB ve Tabip Odası başta olmak üzere ilgili kurumların sürece doğrudan dahil edilmesi önerilirken, İzmir’den giden aylık verginin %12 sinin yardım amaçlı gönderildiği ifade edildi, Belediyelerin İller Bankası payının yaralar sarılana kadar kesintiye uğramaması vurgusu yapılarak Deprem Vergileri Nerede sorusu soruldu..

Yurttaşlarımızın sağlık, güvenlik, barınma güvencelerinin sağlanması vurgulanarak Dayanışmayı Değil, Depremin Felakete Dönüşmesinin Engellenmesi gerektiği çağrısı ile öneriler paylaşıldı.

İzmir Emek ve Demokrasi güçleri Basın açıklaması tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.